1 Mayıs’a yürürken… – Derya Doğan

Bu yıl 1 Mayıs’a seçim konjonktürünün içerisinden gidiyoruz. Türkiye’nin faşist kurumsallaşmayı tamamlama veya burjuva restorasyoncu bir hatta doğru ilerlemesinin söz konusu olduğu tarihsel bir dönemecin içerisindeyiz. Alt üst olmuş bir dünyada, sadece içeride değil, emperyalist güçlerin, bölge devletlerinin de odaklandığı…

Depremin görünür kıldığı devlet ve halk gerçekliği ile olası sosyolojik sonuçlar – Muhammed Akyol

Deprem felaketinin görünür kıldığı devlet gerçekliği Adına ‘Türkiye’ denilen tarihsel ve siyasal coğrafyada zulmün, sömürgeci ve asimilasyoncu politikaların en katmerlisine maruz kalan Kürtler, Aleviler ve Antakyalı halklar Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılında bir de “Cumhuriyet tarihinin en büyük deprem felaketi” ile…

Ölülerimiz bizi uyarıyor! – Doğa Bakış

Asrın katliamından beri, zaman ve yaşamlarımız adeta havada asılı kaldı, aklımız durdu. Yıllardır olağanüstü zamanları olağan zamanlara dönüştüren, yaşattıkları ve yarattıkları karşısında bizi hissizleştirmeye, birer nesne durumuna dönüştürmeye çalışan faşist iktidar, bugün neden olduğu felaketin büyüklüğüyle bizi sarstı. Bu sarsıntıyla,…

İktidarın çürümüşlüğünün aynası: Diyanet! – Gülizar Tuncer

Depremin katliama dönüşmesinin ve yarattığı yıkıcı sonuçların sorumluluğundan kendilerini azade görenlerin işlediği suçlar her geçen gün artıyor. Kendilerini eleştirenlere celallenip kükreyerek karşılık veren, tehdit ve hakaretlerde bulunan iktidar sahiplerinin yarattığı şiddet sarmalı yetmiyormuş gibi, şimdi de Diyanet fetvaları gündeme düştü.…

Yerin altından gelen uğultu – Mahir Yılmaz

Kapitalist uygarlık enkazın altında can çekişiyor. Barbarlar ise toplumsal uygarlığı inşa etmek için enkazların arasından yükseliyor. Bu gelen kapitalizmin enkaz altında bıraktığı, yıllarca gelecek hayali sattığı ama son kertede bütün hayallerle birlikte enkazın altına gömdüğü barbarlaşanların gür ayak sesleridir. Onlar,…