Arayışın çizgisi, kopuşun hikayesi – Murat Bal

Birikimi dönüştürmek, dönüştürdüğünü sürekli geliştirmektir aslolan. Türkiye devrimci hareketi bunu ne kadar yerine getirebiliyor? Yapıp ettiklerimizle yapamadıklarımızı her karşılaştırdığımızda, yeniden başa sarmanın rahatsız edici boyutlarını kabullenme hali –tüm itirazlarımıza rağmen geçerliliğini korurken hem de– hâlâ aşmamız gereken meseleleri aşamamışlığımız aslında…

İsyanı çalmak ama nasıl? – Murat Bal

Kıvılcımdan yangına: Kendiliğindenliğin sınırları Bir isyanı, bir direnişi omuzlayan o kadar çok şey vardır ki; çoğu zaman ardımızda bıraktıklarımızı hatırlamayız bile. Takvime bağladıklarımız hariç tabii… Bu acı gerçeği alışkanlıklarımıza yorup, bildiğimizi olduğu gibi okumaya devam ederiz. Ne yazık ki bu anlayış bugün de…

Süreğen direnişin tekerrür eden örgütsel zayıflığı ve kronikleşmiş önderlik boşluğuna dair komünarca değiniler – Murat Bal

Yazının başlığının uzun olması birbirini tamamlaması nedeniyle. Herhangi bir kıyasa ve karşılaştırmaya gerek duymaksızın bilinen bu gerçeği, bir kez daha tescilleyen ise 19 Mart isyanın ta kendisidir. Böylece sonda söyleyeceğimizi baştan söylemiş bulunuyoruz. Can alıcı, can yakıcı bir evreye doğru…