Kavgamız, Yeni Ayşenur ve İkballer Olmasın Diyedir! – Kadın Komünarlar

Her gün kadınlar katlediliyor, her gün şiddetin en korkuncunu yaşıyoruz. Dün bu şiddete uğrayan, katledilen; Özgecan Aslan, Emine Bulut ve adını sayamayacağımız nice kadındı, bugün Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner…

Patriyarkal kapitalist sistem; kadına yönelik şiddeti, kadın kırımını sıradanlaştırarak, şiddeti aynı zamanda pornografik bir gösteriye dönüştürerek beyinlerimizi uyuşturmak, bizi reflekslerini kaybetmiş bir topluma dönüştürmek istiyor. Ancak bu kadarını, Ayşenur Halil ve İkbal Uzuner’i artık kimse görmezden gelemez. Bu cinayete tanıklık eden herkes/hepimiz öfkeliyiz. Kulaklarımız sağır, gözlerimiz kör, yüreklerimiz taş değilse, “kadın cinayetleri politiktir” diyen bir bilincimiz varsa yapacağımız tek şey, erkek egemen kapitalist sistemi ve devletini hedef haline getirmektir.

Güzelliği avuçlarımın arasına aldım, acıydı…” der Furuğ. Bugün her kadın, ‘hayatı avuçlarımın arasına aldım, acıydı…’ diyor. Evde, sokakta, okulda doğrudan bize yönelen erk’e karşı mücadeleyi büyütmeli; bu erk’le beslenen ve bu erk’i besleyen erkek egemenlikçi kapitalist devlete, onun tüm cinsiyetçi politika ve uygulamalarına karşı durmalıyız. Bedenimizi, kimliğimizi, emeğimizi yok sayan, tahakküm altına alanlara karşı dişe diş bir kavga yürütmeliyiz. Bizim için acı olan hayata karşı isyanı/kavgayı örgütleyebildiğimiz oranda, ‘hayatı avuçlarımızın arasına aldık, güzeldi…’ diyebileceğiz.

Ayşenur ve İkballerin çığlıkları gibi, bir kadının çığlığı daha havada asılı kalmayacak diyorsak, erkek/devlet şiddetine karşı örgütlenmeli, öz savunma eylemlerini geliştirmeliyiz. Bu da yetmez, erkek egemen kapitalist devleti yıkacak bir devrimin örgütleyicisi olmalıyız.

Kaynak: Komün Gücü